Akka Kuşatması (1799)

Bu dersle ilgili aradığınız her şey burada!

Moderatör: Tardigrada

Cevapla
Fatih
Genel Yetkili Adayı
Mesajlar: 166
Kayıt: 17 May 2012 18:06
İletişim:

Akka Kuşatması (1799)

Mesaj gönderen Fatih »

Napolyon 19 martta, Filistin’in kuzeyinde çok stratejik bir konumu olan Akka Kalesi önüne geldi.

Napolyon’un Akka muhasarası 18 Mart Pazartesi günü başladı. Filistin’in kuzeyinde küçük bir liman olan Akka, padişah tarafından vezirlikrütbesi de verilmiş olan Cezzar Ahmed Paşa adlı yetmişlik bir komutan tarafından müdafaa edilmektedir ve bu ihtiyar vezir, hayatının 50 yılından fazlasını savaş meydanlarında geçirmiştir.

Bir İhtiyarla Savaşmak

Mısır ve Filistin’i kolaylıkla zapteden Napolyon, Akka Kalesi’nin de bir-iki gün içinde düşeceğini hayal etmiş ve Cezzar Ahmed Paşa’ya şu mektubu yazmıştı:

“İşte kalenin duvarları önüne geldim. Bir ihtiyarın geri kalmış birkaç günlük ömrünü almak bana birşey kazandırmaz. Seninle savaşmak istemiyorum. Benimle dost ol ve kaleyi teslim et!..”

Cezzar Ahmed Paşa’nın bu mektuba verdiği cevap şudur:

“Hamdolsun gücümüz yetiyor ve elimiz silah tutuyor. Geri kalmış birkaç günlük ömrümüzü de, küffar ile cenklerde geçiririz!”

Ünlü Fransız generali Paşa’nın bu cevabını okuyunca etrafındakilere:“Anlaşıldı, bu ihtiyar bizim birkaç günümüzü heba edecek ama meraketmeyin, iki gün sonra şehrin ortasındayız.” demiş ve bu hayal ile 19mart günü savaş başlamıştır.

Napolyon’un Akka muhasarası tam altmışdört gün devam eder. Her gün biraz daha artan baskı hiç bir netice vermez, Fransızlar’ın her hücumu püskürtülür ve ağır kayıplar verdirilir.

Yenilmez ünvanı taşıyan Napolyon, kale müdafilerinin akıllara durgunluk veren kahramanlığı karşısında şaşırıp kalmıştır. İki gün içinde şehrin ortasında olacağı hayaliyle saldırıya girişen mağrur general, ummadığı bu durum karşısında yeni bir arayışla yüksek rütbeli bir subayını kaleye gönderir ve direnmenin netice vermeyeceğini, şehir teslim edilirse Paşa’nın ordusu ve ağırlıklarıyla beraber istediği yere gitmesine güya müsaade edeceğini bildirir. Ama Cezzar Ahmed Paşa’dan aldığı cevap şudur:

“Devlet bizi bu kaleyi teslim etmek için vezir yapmadı. Ben CezzarAhmed Paşa, şehitlik mertebesine ulaşmadan bir karış toprak vermem!..”

Paşa’nın bu cevabı Napolyon’u çileden çıkarır. Yaptığı yeni planlarla topçularına gece-gündüz Akka Kalesi’ni dövdürür. Ne var ki, açılan gediklerden şehre girebilenler Osmanlı süngüsü ile yok edilirler. Bu müthiş hezimetle “kader beni bir ihtiyarın oyuncağı yaptı!” diye avazavaz haykıran yenilmez ünvanlı Napolyon, gece bile meşaleler ışığında Akka’ya hücum eder. Cezzar Ahmed Paşa ise, askerlerinin başında bir delikanlı gibi kılıç sallamakta ve saldırganlara göz açtırmamaktadır.

Akka kuşatmasında ordusunun yarısını kaybeden Napolyon, nihayet 21Mayıs’ta geri çekilmeye karar verir ve ağırlıklarını kumlara gömüp,Kahire’ye geri döner.

Hayalden Kabusa

Cezzar Ahmed Paşa’nın karşısında hayatının ilk yenilgisini yaşayan Napolyon o acıyla Kahire’ye doğru çekilirken, işgal altında tuttuğu Mısır’da da işler umduğu gibi gitmemektedir. Mısır halkının gösterdiği infialle otoritesi sarsılmaya başlayınca, ağız değiştirerek gerçek yüzünü orada da göstermeye başlamıştır. İlk geldiğinde Osmanlı idaresine muhalif Memlûk Beyleri için söylediği sözleri Osmanlılar içinde söylemeye başlar ve halkı ayaklanmaya teşvik etmeye çalışır. Fakat Mısır’ın perişanlığından Osmanlılar’ı sorumlu tutmaya çalışan bu propagandalar için artık çok geçtir. Padişah’ın “kâfir vahşilere” karşıilan ettiği cihad fermanı etkisini gösterir. 21 Ekim günü Kahire’debüyük bir isyan patlak verir ve ikibin Fransız askeri öldürülür.

Napolyon, 25 Temmuz 1799’de iki gemiyle gizlice Mısır’dan kaçarken,ordusunu Mısır’da bırakmış bir başkomutan olarak ve hayatını en büyük dersini Osmanlı’dan almış olarak acılar içindedir.

Tarih, Napolyon Bonapart’ın şu sözünü kaydediyor:

“Akka’da durdurulmasaydım, bütün Doğu’yu ele geçirebilirdim!..”. CezzarAhmed Paşa 1804'te ölmüne değin Akkâ beylerbeyliği görevini sürdürdü.

“Tarih” sayfasına dön