Dilbilimciler, binlerce yıldır yok olmaya meydan okuyan kelimeleri tespit etti. Bu kelimeler arasında, ‘anne’, ‘değil’, ‘ne’, ‘duymak’, ‘adam’, ‘akmak’, ‘küller’ ve ‘solucan’ olduğu belirtildi.
Eski çağlardan bu yana hayatta kalmayı başaran kelimeler, bir zamanlar dünya nüfusunun yarısının kullandığı 700 modern dilin ortak atası olan ‘Eurasiatic öncesi’ bir dil olduğunu öne sürdü. Eurasiatic, eski zamanlarda Avrasya’nın kuzeyinde birçok dil grubunu içeren dil ailesi olarak kabul ediliyor.
Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırmayı yürüten ekibin başında yer alan İngiltere’nin Reading Üniversitesi’nden Mark Pagel, “Bu dili hiç duymadık ve hiçbir yere yazılmış değil… Ancak bu atadan kalma dil konuşuldu ve duyuldu. Kamp ateşlerinin etrafında oturan insanlar birbirleriyle böyle konuşurdu” dedi.
Evrim teorisyeni Pagel ve meslektaşları, ‘Eurasiatic öncesi’ dillerin toplamda yedi dil grubunun doğmasını sağladığını belirtti. Buna rağmen birçok büyük dilin, bu grubun dışında kaldığına dikkat çekildi. Bunlar arasında Çince, Tibet dili, Afrikaya özgü birçok dil ve Amerikan yerlileri ile Avustralya’daki aborjinlerin konuştuğu diller yer alıyor.
