Bölüm 1 Tanrıçan'ın Tebessümü (Hikaye 2)

Knight Online oyununun Hikayesi..

Moderatör: Tardigrada

Cevapla
Aurora
Site Yöneticisi
Mesajlar: 638
Kayıt: 18 Nis 2010 17:58
İletişim:

Bölüm 1 Tanrıçan'ın Tebessümü (Hikaye 2)

Mesaj gönderen Aurora »

Tanrıçan'nın Tebessümü

Pathos’un ölümü getirmesiyle Logos’un dünyanın
görkemli varlığının sonsuza dek süreceği yönündeki hayali yıkıldı.
Çünkü, Logos’un sadece yaratma gücü vardı, yenileme
gücü yoktu. Böylece, Pathos’un öyle bir niyeti olmadığı halde,
hayat ve ölüm arasındaki ayrım yeni bir varlığın ortaya
çıkmasına neden oldu. Ölenlerin geride bıraktığı enerjilerden
yeni hayatlar yaratma görevi yeni tanrıya, Hayat Tanrıçası
Akara’ya verildi.

Akara her canlı ile devamlı bir ilişki içindeydi. Yaşlanıp ölenleri gözetir, onların yerini gençlerin almalarını sağlardı. Dünya üzerindeki canlıları Logos’un anlayamadığı bir şekilde anlamayı başarıyordu. Kendisine hiç saygı göstermedikleri halde canlıları ona aitlermiş gibi seviyordu. Zaman geçtikçe, üzüntü içindeki Logos’un onlardan uzaklaştığını fark etti; yarattıklarının değiştirilmesine özellikle ölmesine katlanamayan Logos onları ihmal etmeye başlamıştı. Akara, yaratıcı rehberlik etmediği sürece hayatın verimli yaşanamayacağını biliyor, üzülüyordu.

Bazen insanlar şöyle dua ediyordu:

Biz senin çocuklarınız,
Unutmuş olsan da
Terketme bizi asla.

“Belki,” diye düşündü Akara. “Belki bu çocuklara kendi çocuklarım gibi sahip çıkmalıyım.”

Logos, Akara’nın niyetini anladı; yarattıklarını tamamen kaybetmekten korktuğundan sorumluluklarını yerine getireceğine dair Akara’ya söz verdi. Tanrıça bir süreliğine rahatlamıştı.

Tam Logos sözünü tutmak üzere işe koyulduğunda Pathos yeniden ortaya çıktı. Bu defa, Logos’un en başta yarattıklarından birini, Logos’un üzerinde ilk kez rüzgarı hissettiği, bulutlara ilk kez dokunduğu dağları yok etmeye karar vermişti. Pathos, Carnac’ın çekirdeğinin derinliklerinden ateşi çağırdı; çok sevdiği dağlarının yıkılması karşısında dehşete kapılan Logos Pathos’u durduramadı. Yok edici alevler ormanları tutuşturmuş, nehirleri kurutmuştu. İnsanlar tanık oldukları felaket karşısında çaresizdi, pek çoğu hayatını kaybetmişti.

Logos derin bir kederle yeniden kabuğuna çekildi, artık ona ait olmayan dünya ile ilgilenmiyordu.

Bu defa Akara, Logos’un sorumluluğunu üstlenmekte kararlıydı. Ancak Logos’un kolay vazgeçmeyeceğini biliyordu. Hayatın sürdürülebilmesi için, dünyayı zayıf yürekli Logos ve acımasız Pathos’tan kurtarmak üzere bir komplo düzenledi.

Akara’nın bu arzusu yeni bir Tanrı’nın yaratılmasına neden oldu: Cypher. Yeni Tanrı, yıkım ve aldatmacadan başka bir şey bilmiyordu.

Akara, Logos’un yanına gidip ona yeni Tanrı’dan bahsetti. “Yok etme gücü var, ne daha fazlası ne daha azı. Onun gücünü kullanarak Pathos’tan kurtulabilirsin.”

Akara’nın anlattıklarını dinleyen Logos sevinç içinde Cypher’ı aramaya koyuldu. Dünyayı yeniden eski haline getirme hayalleri ile oradan uzaklaşırken Tanrıça’nın yüzünde beliren tebessümü göremedi.

“Hikaye” sayfasına dön